2005’in en iddialı PS2 aksiyon oyunu God of War karşımızda! Devil May Cry, Prince of Persia gibi son derece popüler aksiyon oyunları arasından başarılı bir şekilde sıyrılıp adını duyurmayı başaran bu oyunu her türlü özelliğiyle şimdi sizlere tanıtmak istiyorum.
Oyuna Giriş:God of War’un DVD’sini PS2’mize koyup, oyunu çalıştırıyoruz ve çok geçmeden oyunun son derece güzel bir şekilde hazırlanmış açılış menüsü bizi karşılıyor. Alevlerin arasında ana karakterimiz Kratos’un kafasının yakın çekim gösterildiği bir arkaplan eşliğinde oyun seçenekleri çıkıyor karşımıza. “New Game”i seçtiğinizde oyunumuz başlayacak ve fark edeceksiniz ki anamenü ile oyunun açılış videosu arasında çok güzel bir geçiş sağlanmış.
Konu:
Yunan mitolojisi üzerine kurulmuş olan oyunun açılış videosu ana karakterimiz Kratos’un intahar etmek istemesi sonucu Olympus’taki en yüksek dağlardan birinden kendini aşağı atmasıyla başlıyor. Ancak Kratos tam yere çarpacakken bir ses ona geçmişteki iyi günleri hatırlatıyor ve bizi bu olayın 3 hafta öncesine ***ürüyor. Kendimizi büyük bir gemide vahşi düşmanların karşısında buluyoruz ve tam burada kontrolü elimize alıyoruz. Oyunu bir süre oynadıktan sonra esas konu gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Kratos’un kendini uçurumdan aşağı attığı zamana geri dönüyoruz. Anlıyoruz ki Kratos, Savaş Tanrısı Ares tarafından kullanılıyor ve çok zor bir durum içine çekilmiş. Kratos bir savaşta yenik düşmek üzereyken Ares’le onun için savaşacağına dair bir anlaşma yapmış ve Ares onun hayatını kurtarmış. Ancak bundan sonra onun yüzünden pek çok günah işlemiş ve geçmişte işlediği bu günahlardan dolayı üzgün. Tanrılar tarafından affedilmek istiyor ama bu ancak çok zor bir görevi yerine getirirse mümkün olabilir: Onu bu zor duruma sokan, Atina’ya dehşet saçan şeytani Savaş Tanrısı Ares’i öldürürse… ve bunu ancak Pandora’nın Kutusu’nu bulursa yapabilecek. Konudan kısaca bahsetmişken ana karakterimize de değinelim. Kratos iri yapılı, güçlü ve acımasız bir Spartan savaşçısı. Bana göre son derece iyi tasarlanmış bir karakter. Tam anlamıyla savaş için yaratılmış bir ölüm makinesi diyebiliriz onun için. Önüne ne çıkarsa yok etmeye hazır. Acıması yok. Tek bir amacı var: Ares’i öldürmek. Kratos, görkemli silahlarını oyun boyunca savurarak bize muhteşem bir aksiyon deneyimi sunuyor…
Oynanabilirlik:
God of War’un en büyük artısı oynanabilirliği. Bu oyun; PS2 severlere aksiyon, heyecan, gerilim ve bol adrenalin dolu muhteşem bir deneyim sunuyor. Oyunun kontrolleri gerçekten çok kolay. Ana karakterimiz Kratos’u yönetirken hiç zorluk çekmiyorsunuz. Sadece 2 tuş ile bir sürü hareket yapmanız mümkün. Zaten ilk andan itibaren ilerledikçe karakterimizi nasıl kontrol edeceğiniz çok iyi bir şekilde gösteriliyor size. Üstelik oyunda kontrolleri çok daha heyecanlı bir şekilde kullanmanız da söz konusu. Örneğin, zorlu bir düşmanla savaşırken onun kafasında yuvarlak tuşunun simgesi çıkarsa, yuvarlak tuşuna bastığınızda karakterimiz yaratığı tutuyor ve sırasıylagösterilen tuşlara bastığınızda o yaratığın mükemmel bir aksiyonla Kratos tarafından öldürüldüğünü görebiliyorsunuz. Üstelik her seferinde farklı tuşların kullanılması da heyecan katmış bu işe. Bazen bir yaratıkla boğuşurken bir tuşa art arda çok hızlı basmanız gerekiyor ve azılı düşmanınız buna karşı koymaya çalıştığı için çekişmeli anlar yaşayabiliyorsunuz. Kısacası bu oyunu oynarken, Analog joy-pad’inizin vıcığını çıkarmanız mümkün. Hatta bu tür oyunlarda kontrollerde güçlük çekenler için de iyi bir haberim var, özen göstermeden patır kütür tuşlara basarak da çok etkileyici hareketler yapabiliyorsunuz. Bu da oyunumuzun oynanabilirliği açısından büyük bir artı.
Oyunda neler var?Oyun ekranında 3 tane bar (çubuk) göreceksiniz. Bunlar yeşil, mavi ve kırmızı barlar. Yeşil bar = sağlık, mavi bar = büyü, kırmızı bar ise orb miktarını gösteriyor. Sağlık barınızı uzatmak için 5 adet göz (eye), büyü barınızı uzatmak için ise 5 adet tüy (feather) toplamaya ihtiyacınız var. Oyun baştan sonra aksiyon yüklü ve bu aksiyon hiçbir zaman peşinizi bırakmıyor. Sıkı bir savaşın ardından, bir duvara tırmanıyorsunuz diyelim. Yaratıklar da sizin peşinizden gelip duvara tırmanıyor ve sizi engellemeye çalışıyor. Bu sırada onlara baltanızla vurabiliyorsunuz, hatta size çok yakınlarsa tutup aşağı bile atabiliyorsunuz. Aynı şekilde ipe tutunarak bir yerden başka bir yere giderken de düşmanlarınız sizi engellemek için ipte de karşınıza çıkıyorlar. Onları ipten aşağı düşürmek için soğuk terler döküyorsunuz. Bu arada oyunda bol bol kanlı sahneler, vahşet, ortadan ikiye ayrılan vücutlar da görmeniz mümkün. Ama bu oyunun atmosferiyle öylesine iç içe sunulmuş ki hiç itici gelmiyor.
Aksiyon dışındaGod of War’da aynı Prince of Persia’da olduğu gibi ufak bilmeceler de mevcut. Bir mekandan diğerine geçmeniz için çoğu zaman kafanızı kullanmak zorunda kalıyorsunuz ve bu da oyunun sadece pat küt adam öldürmeden ibaret olmadığını da gösteriyor. Bilmece ve aksiyon çok iyi bir şekilde bütünleştirilmiş diyebiliriz. Mekanla etkileşimler de başarılı bir şekilde sağlanmış. Yol boyunca etrafta gördüğünüz kutuları kırabiliyor, çeşitli eşyaları parçalayabiliyor, kapalı gördüğünüz kapılara baltanızı sallayarak kendinize yeni yollar açabiliyorsunuz. (Kırdığınız eşyalar ve kutulardan da ayrıca orb kazanıyorsunuz) Boss’larla savaşlar da göz alıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Her boss’u farklı bir şekilde öldürüyorsunuz ve bu da oyuna sizi daha çok bağlıyor, hatta durağan sahnelerde “bir boss gelse” diye iç geçirmenize bile neden olabiliyor.
Bazı aksiyon oyunlarında boss’larla savaşların biz oyuncular için bir kabus olduğunu düşünürsek, bu oyunun böylesine sürükleyici savaşlar sunuyor olmasının çok güzel olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bazı aksiyon oyunlarının aksine bu oyuna fazla boss’un olmadığını da belirtmeden geçmeyeyim. Silahlar:Ana karakterimiz “Blades of Chaos” adındaki büyük baltaları kullanıyor ve bu silahları topladığımız orblar yardımıyla geliştirebiliyoruz. Orbları aynı Devil May Cry’daki gibi öldürdüğümüz yaratıklardan veya çeşitli sandıkları açarak vs. topluyoruz. Tabii silahlar bu kadarla da kalmıyor, ek olarak oyun boyunca size tanrılar tarafından da bazı yeni silahlar bahşediliyor. Örneğin, Athena’nın yardımıyla elde ettiğiniz Medusa’nın kafasını düşmanlarınızı dondurmak için kullanabiliyor, Zeus’un şimşeklerini düşmanlarınızın üzerine saçabiliyorsunuz.
Grafikler:
Bir oyunun güzel olmasında konusunun, oynanışının, ses ve müziklerinin yanında grafiklerinin payı çok büyüktür sizin de bildiğiniz gibi. İşte God of War bu açıdan da bekleneni veriyor. Sony’nin el attığı tüm oyunlarda gördüğümüz gibi yine PS2’nin sınırları zorlanmış. Yağmurun yerlerde bıraktığı izler, ateşin gerçekçiliği, savaş sahnelerindeki efektlerin göz alıcılığı… Hepsi de muhteşem olmuş. Oyunda o kadar detaylı ve göz alıcı grafikler kullanılmış ki bazı sahnelerde gerçekten ağzınız açık kalıyor. Cut-scene’lerde de grafikler oldukça hoş duruyor. Oyunda kamera açıları da öylesine güzel ayarlanmış ki bir film izliyormuşsunuz hissine kapılabiliyorsunuz. Bazen son derece yakın açılardan karakterimizi yönetirken, bazen de uzaktan hareket eden bir kamera eşlik ediyor bize. Ben bir zorlukla da karşılaşmadım kamera açıları konusunda, bunu da belirtiyim.
Ses & Müzikler…
Oyunun müzikleri harika! Bizi o atmosfere sokmak için elinden geleni yapıyor. Olaylara göre, mekanlara göre değişen çok güzel ve değişik bir müzik tarzı kullanılmış God of War’da. Aksiyon oyunlarında sıkça kullanılan rock-metal müziğinin aksine biraz daha mistik, savaş ortamını yansıtan müzikler yer alıyor oyunda ve gerçekten dikkat çekiyor. Oyunun en iyi olduğu noktalardan biri. Kusursuz. Sesler de son derece başarılı. Genel Görüş:God of War tek kelimeyle mükemmel bir aksiyon oyunu! Bana göre 2005’in en iyi PS2 aksiyon oyunu diyebilirim. Bu türü sevmeseniz bile bu oyunu mutlaka oynamalısınız bence. Oynamayan çok şey kaybeder...
Not:ALINTIDIR